Mide yemek borusu ile oniki parmak bağırsağı arasında yer alan hem mekanik hem de kimyasal sindirim ile görevli olan organımızdır. Aynı zamanda B12 vitamini emilimi için intrinsik faktör üretir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre ülkemizde mide kanseri, erkeklerde yüzbinde 14, kadınlarda yüzbinde 6 oranında görülmektedir.
Mide Kanseri tanısında altın standart yöntem gastroskopi ile alınan biyopsidir. Tanı konulduktan sonra hastalığın vücuttaki dağılımı görüntüleme yöntemleri ile saptanır. Uzak organ yayılımı ve hayati organ tutulumunun olmadığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanır.
Mide Kanseri Neden Oluşur?
Genetik yapı, ailesel yatkınlık ve beslenme şekli mide kanseri oluşumunda etkili faktörlerdir. Erkek cinsiyet, sigara içimi, A kan grubu, düşük sosyoekonomik şartlar, helikobakter pilori infeksiyonu diğer etkenlerdir. Aşırı tuzlu beslenme, konserve tüketimi, tütsülenmiş gıdalarla alınan nitröz bileşikleri, lifli gıdalardan fakir beslenme yani az sebze ve meyve tüketimi mide kanserini hazırlayıcı faktörlerdir.
Mide Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
İştahsızlık, karın ağrısı, kilo kaybı, anemi gibi özgül olmayan bulgular mide kanserinde görülebilir. Daha ileri evre hastalarda karın duvarında ele gelen kitle, kanlı kusma, boyunda lenf bezleri, siyah renkli dışkılama ortaya çıkar.
Mide Kanserinde Cerrahi Tedavi Nasıl Uygulanır?
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre ülkemizde mide kanseri, erkeklerde yüzbinde 14, kadınlarda yüzbinde 6 oranında görülmektedir. Genetik yapı, ailesel yatkınlık ve beslenme şekli mide kanseri oluşumunda etkili faktörlerdir. Aşırı tuzlu beslenme, konserve tüketimi, tütsülenmiş gıdalarla alınan nitröz bileşikleri, sebze ve meyve tüketiminin az olması mide kanserini hazırlayıcı faktörlerdir.
İştahsızlık, kilo kaybı ve anemi ilk görülen bulgulardır. Daha ileri dönemde karın ağrısı, kanlı kusma ya da siyah dışkılama ortaya çıkabilir. Mide Kanseri tanısında altın standart yöntem gastroskopi ile alınan biyopsidir. Tanı konulduktan sonra hastalığın vücuttaki dağılımı görüntüleme yöntemleri ile saptanır. Uzak organ yayılımı ve hayati organ tutulumunun olmadığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanır. Mide kanserinde çevre lenf bezlerine yayılım çok sık olarak görülmektedir. Bu nedenle hem midenin tamamı hem de çevresel lenf bezleri yeterli düzeyde çıkarılmış olmalıdır. Bu ameliyata “radikal total gastrektomi + D2 diseksiyon” ismi verilir. Yetersiz lenf bezi çıkarılması hastalığın erken tekrarlamasına neden olur. Mide alındıktan sonra ince bağırsak kullanılarak sindirim sistemi devamlılığı tekrar sağlanır. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilir ve ortalama 2 saat sürer. Bu ameliyat uzun yıllardır uygulanan açık cerrahi yöntemle yapılabildiği gibi günümüzde laparoskopik yaklaşımla da uygulanabilir. Ameliyat sonrası ortalama 5-6 gün hastanede kalınır. Ameliyattan bir hafta sonra alınan parçanın patolojik inceleme sonuçları çıkar. Elde edilen bulgulara göre hastaya kemoterapi ve ışın tedavisinin verilip verilmeyeceği multidisipliner tümör konseyinde tartışılır.
İleri Evre Mide Tümöründe Yaklaşım Nasıl Olmalıdır?
Cerrahi tedavinin uygulanamadığı ileri evre hastalıkta öncelikle kemoterapi tedavisi ile başlanır. Bu dönemde ağızdan beslenmeye engel bir tıkanıklık sözkonusu endoskopik yöntemle stent takılır. Eğer stent takılması uygun değilse ince bağırsağa beslenme tüpü konularak doğal yolla beslenme sağlanır. Kemoterapi tedavisi sonrası hasta konseyde tekrar tartışılır ve hastalıkta sağlanan gerileme tespit edilerek cerrahi tedavi planı yapılır.
Mide Tümöründe Başarı Oranları
Erken evrede yakalanmış mide tümörlerinde hastalıktan kurtulma oranı %80’in üzerindedir. Lenf bezi metastazı saptanmış hastalarda kemoterapi ve radyoterapi tedavileri ilave edilir. Cerrahi sonrası darlık, kanama, kaçak ve yara infeksiyonu gibi komplikasyonların görülme oranı %10’un altındadır. Deneyimli merkezlerde yapılan mide cerrahisinde komplikasyon oranları oldukça düşüktür. Ameliyatın başarısı kadar ameliyat sonrası takip ve bakım büyük önem taşır. Hekim hastayı günde en az iki kez görmeli ve olası komplikasyonların farkına varabilmelidir. Yara bölgesi, bağırsak sesleri, ağrı kontrolü ve beslenme düzeyi muayene ve kan tetkikleri ile sıkı bir şekilde takip edilmelidir.
Mide Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Mide ameliyatı sonrasında yeni oluşturulmuş sisteme uyum sağlamak için yiyeceklerin yavaş ve iyi çiğnenerek yenilmesi gerekir. Hızlı ve iyi çiğnemeden yemek, midesi alınmış hastalarda kan şekeri düşüklüğü ve tansiyon düşüklüğü gibi konforu bozan durumlar oluşturabilir. Bu nedenle üç öğün yerine hastalara 5-6 öğüne bölünmüş bir diyet programı verilir. B12 vitamini ve demir eksikiği açısından belirlenmiş aralıklarla kan tetkiki kontrolü ve vitamin takviyeleri gereklidir. Ameliyat sonrasında hastalığın evresine göre ilave edilen ilaç ve ışın tedavilerinin uygulanması ve hastalığın belirlenmiş aralıklarla kontrolü büyük önem taşımaktadır.